CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay, çok sert konuştu. Yurdagül’ün 10 gün önce kendisine, “Aday olmayacağım” dediğini ifade eden Sarıbay, “Verdiği sözü tutmayana ben güvenmem” dedi. Sarıbay, CHP’nin hizmetkarı olduğunu kaydederken, “Bu partiden hep alıp hiç vermeyenler, bugün ahkam kesiyorlar” dedi
Mevlüt SOYSAL -
CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay’ın 7 Ocak Pazar günü yapılacak olan kongrede, rakibi Bekir Yurdagül…
Seçimlerde iddialı olduğunu ifade eden Sarıbay, Yurdagül’e sert ifadelerle yüklendi.
Yurdagül’ün 10 gün önce kendisine, “Aday olmayacağım” dediğini ifade eden Sarıbay, “Şimdi Bekir Kardeşime sesleniyorum: Diyorsun ki, 2019’da milletvekili olmayacağım. Yahu, sen 10 gün önce verdiğin sözü tutmuyorsun. 2 sene sonrası için söz veriyorsun. Biz 2019 için sana nasıl güvenelim? Ben şahsen Bekir’e güvenmem” dedi.
Yurdagül’ün “Partiyi sokağa çıkartacağız” ifadelerine de tepki gösteren Sarıbay, “Sokak diyorlar. Bu girişimle hangi sokağa gitmişler? Hiçbirine? Herkesin açıklama yaptığı yerde açıklama yapmışlar. Bu mu sokak? CHP’yi de böyle mi sokağa çıkartacaklar? CHP bir kitle partisi ve içinde her kesim var. İşçisi var, köylüsü var, esnafı var, zengini var. Ve iktidar için hepsinin desteğine ihtiyacımız var” dedi.
Kongreye çok kısa bir süre kaldı. Neler yapıyorsunuz?
Ben bu partiyi çok iyi tanıyan biriyim. Son dönemde de il başkanlığı yapıyorum. Bunun dışında bu partiden hiç kopmadım. 82’de SODEP’in il kurucu yöneticisi oldum ve o günden bugüne hep partimde oldum. 4 dönem il başkanlığı yaptım. 1991’de milletvekilliği adaylığım oldu. Ondan sonra bir yere aday olmadım. Ben, bu partiyi çok iyi tanıyan birisiyim. Bu partiye emek verdim. CHP’ye en büyük katkısı olanlardan biriyim. Seçimleri kaybetmeme rağmen de partime hiç küsmedim. Ama küsenler var. Şimdi en çok onlar konuşuyor. Sürece gelirsem, ilçe başkanlarıyla görüşüyorum. Hepsi benim üzerimde hemfikir. Mutlaka delegasyonda fire verebilirler. Bu çok normal. Geçenlerde ilçe başkanlarımla toplandım. Sadece Başiskele İlçe Başkanı İrfan Keskin, Bursa’da olduğu için katılamadı. Hepsi sağ olsun desteğini verdi. Çalışmalarıma devam ediyorum.
Delegelerle görüşüyor musunuz?
Tabii ki… Aşağı yukarı 300’e yakın delegeyi telefonla aradım. Aramaya da devam ediyorum. Gidebildiğim yerlere gittim. Delegelerle görüşmeye gayret gösteriyorum.
Taban, son 2 yılınızı nasıl değerlendiriyor?
İl başkanlığı bir unvandır. İl başkanlarının mahallelerde işi olmaz. Oraların sorumluları ilçelerdir. Ben ilçelerimin yaptığı programlarla sokağa indim. Eksik görsem kendim yapardım. Ama eksiklik görmedim. Tabii ki sokaktan ne anladığımız ne önemli. 68 döneminde yaşasaydık sokak farklıydı. Ama 2018 yılına geldik. 40 yıl önceki siyasal anlayışla mı hareket edeceğiz? Genel başkanımız ne diyor? Apartmanımızda, sokağımızda, mahallemizde çalışma yapacağız. Komşumuzu ikna edeceğiz. Bakkalımızı ikna edeceğiz. Eğer birileri ellerine pankart alıp birilerine küfür ederek yürümek istiyorsa, bu doğru değil. Amaç halka dokunmak, halka partimizi anlatabilmek… Benim söylediklerim genel başkanımızın görüşü. Ben de buna katılıyorum.
Eski Milletvekili Bekir Yurdagül, il başkanı oldu. Fikriniz nedir?
Bekir Bey sevdiğim, takdir ettiğim bir kardeşim. 10 gün önce yanıma gelerek aday olmayacağını söyledi. “Ben aday değilim, senin yanındayım” dedi. 10 gün içinde ne değişti, bilemiyorum. Bana, sözünü tutamadığını, aday olduğunu ifade etti. Ben de herkes aday olabilir dedim. Şimdi Bekir Kardeşime sesleniyorum: Diyorsun ki, 2019’da milletvekili olmayacağım. Yahu, sen 10 gün önce verdiğin sözü tutmuyorsun. 2 sene sonrası için söz veriyorsun. Biz 2019 için sana nasıl güvenelim? Ben şahsen Bekir’e güvenmem. Tabii ki başarılı olur, 2019’da aday olur. Ama bana inandırıcı gelmiyor. Politikada 2 yıl sonrası için konuşulmaz. Daha yerel seçimler var. Orada başarısız oldun mu, bu koltukta oturabilecek misin? Gidersin. Bunun için şimdiden 2019’u neden konuşuyorsun. Bana karşı avantaj sağlamaya mı çalışıyorsun? Bunlar tatlı su kurnazlığı… Kendisine hiç yakıştıramadım.
Cengiz Sarıbay eskiden çok yumuşak üslup kullanırdı. Şimdi neden rakibinize ağır ifadelerle yükleniyorsunuz?
Evet, farklı bir Cengiz Sarıbay var. Yeni dönemde de herkes farklı bir Cengiz Sarıbay görecek. Hiçbir partilim kimseye küfür etmeyecek. Hele hele kimse parti yöneticileriyle tartışmayacak. Senin rakibin belli, iktidar. Biz bütün enerjimizi kendi içimizde tüketmişiz. Benim hiçbir arkadaşıma art niyet beslemem mümkün değil. Şimdi beni eleştiriyorlar. Neymiş, Bekir Bey açıklama yaptıktan sonra, destekçilerine, “Buradakilerin yüzde 90’ı burayı bilmez” dedim. Yalan mı dedim? Doğru dedim. O zaman diyecekler ki, “Hayır, biz geldik” diyemediler. Benim amacım onları kırmak mıydı? Hayır. Ben sadece “Bu partiye neden sahip çıkmıyorsun?” diye sordum. Haklı değil miyim? Partiyle ilişkin olmayacak, sonra da başarısızlığın faturasını bana keseceksin. Sen partiye gelmemişsin, partiye hiç katkı vermemişsin, bina yapmışız, bir merak edip kapısından girmemişsin… Sonra da aday için geliyorsun. Ben bunu samimi bulmam. Ben her etkinlikte binlerce kişiye mesaj çekiyorum. Gelen 300 kişi… Şimdi başarısız ben miyim? Yahu CHP hepimizin değil mi? Hepimizinse, sen neden sahip çıkmıyorsun? Kongre günü de söyleyeceğim. “CHP’yi eleştiriyorsun ya, Sarıbay’ı ekleştiriyorsun ya, 10 liralık makbuzunu göster” diyeceğim. İl binasına katkı verip vermediğini soracağım. Buraya vatandaş geliyor. “Bir tablo alayım” diyor. Sen CHP’li olarak ne yapıyorsun? Herkes haddini bilecek. Kimseye verilemeyecek hesabım yok. Ben bu partiden hiçbir şey almadım. Hep verdim. Ama bu partiden hep alıp hiç vermeyenler, bugün ahkam kesiyor. Bu yanlış.
Rakibiniz, sokağa daha çok çıkan bir CHP hedefini ortaya koyuyor. Örneğin üslup olarak daha sert bir CHP… Örneğin hayır bileşenleriyle ortak hareket etmek… Buna ne dersiniz?
Demokrasi Girişimi’nin kurulma sürecinde Bekir Yurdagül, Keramettin Gençtürk ve Ömer Akın bana geldiler. Girişimi anlattılar. “Her türlü etkinliğinizde ben de varım” dedim ve sözümü tuttum. Sen şimdi bunu bana karşı kullanırsan, demek ki sen, bu girişimi kendine bir yer edinmek için yaptın. Hangi toplantına destek vermedim? Benden izin aldın ve izin verdim. Artı, destek verdim. Sokak diyorlar. Bu girişimle hangi sokağa gitmişler? Hiçbirine? Herkesin açıklama yaptığı yerde açıklama yapmışlar. Bu mu sokak? CHP’yi de böyle mi sokağa çıkartacaklar? CHP bir kitle partisi ve içinde her kesim var. İşçisi var, köylüsü var, esnafı var, zengini var. Ve iktidar için hepsinin desteğine ihtiyacımız var. Demokrasi bizim ortak paydamız ama yetmez. Bizim toplumun her kesimiyle kucaklaşmalı. Biz işte bunu sağlıyoruz.
CHP’de atama yönetimler, seçilmiş yönetimlerden daha güçlü oluyor. Ne dersiniz?
Atama yönetiminde mahalle ve delegasyon gücünü gözetmiyorsunuz. Daha ziyaret etkili ve popüler isimleri tercih ediyorsunuz. Ama seçim olunca ilçelere kulak veriyorsunuz ve ilçelerden gelen isimleri tercih ediyorsunuz. Bu yüzden farklar olabilir. Ama güç konusunda aynı fikirde değilim. Seçilmiş yönetimlerde ilçe başkanlarımız çok güçlü arkadaşlarımızı gönderiyorlar. Ayrıca bu benim elimde olan bir şey değil. İlçe başkanları da kendi ilçelerini düşünüyorlar. Ben göreve geldiğimde herkesi kucaklamaya çalıştım. Koordinasyon Merkezi kurdum, başına Bekir Yurdagül’ü getirdim. Yanında kim vardı Mehmet Toker ve Erdem Arıcan. Bunlar muhalif olarak bilinen kişiler. Ben onlara görev verdim. Fazlasıyla yaptılar. Küçük düşünen birisi olsaydım, onlara görev verir miydim? Benim derdim CHP. Ben bugüne kadar hiç “Ben ne olacağım?” demedim. Önceliğim CHP oldu. Benim ismim her yerde geçerdi. Avukatlık kimliğim her yerde geçer. Bu noktada kimseyle yarışmam.
Blok listenin
iyi tarafları var
İlçe başkanlarının büyük bölümü sizi destekliyor ama çarşaf liste konusunda bir netlik yok herhalde…
Ben iki modele de nötrüm. Çarşaf liste de olabilir, blok liste de… İkisinde de varım. Benim için bir şey değişmez. Blok listenin iyi tarafı şudur: Seçimi alan, kendi ekibiyle yol alır. Yarın bir gün bir başarısızlıkta, “İstemediğim adamla çalıştım” diyemez. Çarşaf liste daha demokratik ama onu da anahtarlar ve maymuncuklar belirleyecek. Orada anahtar listeler havalarda uçuşacak. Beş kişi bir araya gelecek, anahtar çıkartacak. Bu mu demokrasi? Ne farkı var o zaman? Çarşaf listede çalışmayı arzulamadığım isimler girecek. Bekir Bey için de aynı durum. İstemediği kişiyle yan yana olacak. Ben taraf tutmak istemiyorum. Delegasyona uyacağım.
İlçelerde çarşaf listeli seçim olmadı.
Evet. İl kongresinde isteyenler, ilçe kongrelerinde istememişler…
Kaybedersem eğer
bir gün yine gelirim
Gergin bir kongre bekliyor musunuz?
Gerginlik beklemiyorum. Bu partili ne yaparsa doğrusunu yapar. Ben ilçe başkanlarının tamamının desteğini aldığım kongreyi kaybettim. Kırılmadım. Bu partinin hizmetkarı olmaya devam ettim. Kaybedersem yine aynısı olur. Partime maddi ve manevi katkı vermeye devam ederim.
Bir istifa olur ve yine çağırırlarsa…
Yine gelirim. Yine il başkanı olurum. Bu parti bizim. Mesele memleket meselesi. Yine yarışırım ve gerekirse kaybederim. İnsan yarışı bıraktığı zaman kaybeder. Eğer yarışıyorsa, kaybetse bile aslında kazanır. Bu konuda da karalıyım.
Başka neler söylemek istersiniz?
Bekir Kardeşime başarılar dilerim. 10 gün önce aday olmadığını söyleyip 10 gün sonra aday olarak çıkmasına üzüldüm. Ne değişti 10 günde? Birileri seni gazladı. Birleri destek verdi. Bazı gazeteciler de bu partiyi dizayn etmek istiyor. Delegelere ulaşan gazeteler var. Ben rica ediyorum; herkes görevini yaptım. Siyasetse siyaset, gazetecilikse gazetecilik… Kulislerde dolaşıp, benim için de, Yurdagül için de destek istemesin. Sen de genel başkanımızı eleştirip, “Başarısızsın, git” demişsin. Niye gitsin? Erbakan, Erdoğan, Türkeş, Ecevit gitti mi? Kılıçdaroğlu neden bırakıp gitsin. Sen bıraktıracaksın. Alttan geleceksin ve tabanı kendine inandıracaksın. İşte o zaman genel başkanı koltuğundan edeceksin. Alttan basa basa gelene kimse engel olamaz. Ama CHP’yi eleştirmek kolay. Bu eleştirileri AKP’ye yapmıyorsunuz. Onlarda delege sistemi mi var? Yarım günde delege seçimi yaptılar. Ne yazdınız? Bunları yazmıyorsunuz.
Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.