Hayat devam ediyorsa yaşayacaksın

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde yıkılan evinin enkazından 3 gün sonra kurtarılan, bacaklarını kaybetmesine rağmen "hayat devam ediyorsa yaşayacaks...

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde yıkılan evinin enkazından 3 gün sonra kurtarılan, bacaklarını kaybetmesine rağmen "hayat devam ediyorsa yaşayacaksın" düşüncesiyle hayata tutunan Ufuk Koçak, kararlılığı ve cesaretiyle zorlu doğa koşullarında yaptığı sporlarla azmin elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağını ortaya koyuyor

Dalgıçlık, serbest dalış, dağcılık, kaya tırmanışı, rüzgar sörfü, tekerlekli sandalye basketbolu ve tenis gibi 10'a yakın spor yapan Koçak, yaşam azmiyle kendi tabiri olan "engellenenlerin" neler yapabileceğini gösteriyor.

Enkaz altından başarılara uzanan hayat hikayesinde, 2014'te 22 metreye tüpsüz dalarak "dünya değişken ağırlık serbest dalış" rekorunun sahibi olan Koçak, bundan bir yıl sonra da 509 kilometrelik "Likya Yolu" yolculuğunu, sanayide yaptırdığı protez ayaklarıyla tamamladı.

Şimdilerde rekorunu 1999 Marmara Depremi'nde hayatını kaybeden vatandaşların anısına 30 metreye taşımak için çalışmalarını sürdüren Koçak, "kişisel gelişim, farkındalık ve motivasyon" eğitimleri de vererek insanlara tecrübe ve bilgi birikimiyle katkı sağlıyor.

"Hayat devam ediyorsa yaşayacaksın"

Yaşamını Kocaeli'de sürdüren Koçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 Ağustos 1999'da 5 katlı apartmanın 4. katında yaşadığını, depremin 15. saniyesinde evin üzerine yıkılmaya başladığını söyledi.

Depremde üç gün enkaz altında kaldığını ve yakınlarını kaybettiğini anlatan Koçak, enkazdan çıkarıldıktan sonra hastanede kendine geldiğini ve bacaklarının kesilmesi gerektiğini doktorlardan öğrendiğini aktardı.

O dönemki adıyla GATA'ya sevk edildiğini ve operasyon geçirdiğini aktaran Koçak, "Hastanede ayaklarımın durumunu öğrenince 'Her şeye rağmen hayat devam ediyorsa yaşayacaksın.' dedim ve yaşadım. Yaşadığım acılara rağmen hayata tutunmaya çalıştım. İğne oya gibi hayatımı işlemeye başladım. Her şeyi yeniden öğrendim. Protezlerle yürümeyi öğrendim ve 2003 yılında spor yapmaya başladım." diye konuştu.

Yükseklik korkusu olmasına rağmen kaya tırmanışı yaptığını belirten Koçak, "Hayatımda korku ve umuttan uzak durmaya çalıştım. Korku insanı tutsak ediyor. O yüzden korku yerine cesareti koyuyorum. Umut da bana biraz tembellik gibi geliyor onun yerine de inat etmeyi koyuyorum. İnattan kastım denemek, yapmayı istemek ve başarıya ulaşmak." ifadesini kullandı.

"Bu kent artık depremle değil, dünya rekoruyla anılsın"

Marmara Depremi'nde yaşamını yitiren insanlar için bu yıl saygı dalışı yapacağını anlatan Koçak, şöyle konuştu:

"Burada büyük bir felaket yaşadık. Kaybettiğimiz insanların acısı zaten içimizde, taptaze duruyor. O günden bugüne kadar çok şey değişti. Yaşadığımız kentin çehresi yeniden değişti, yeniden binalar yapıldı, sokaklarda insanlar dolaşıyor. Yaşadığımız kentin depremle anılmasını istemiyorum. Deprem bizim için kayıptı, ailemden insanları kaybettim, arkadaşlarımı, anılarımı kaybettim fakat hayat devam ediyor. Bu kent artık depremle değil, dünya rekoruyla anılsın. Ülkemden bir sürü dünya rekortmenleri çıksın. Bu benim muhtemelen son dünya rekor denemem olacak. Bundan sonraki hedefim, diğer engellenen kardeşlerimi benim rekorumu kırmaları için yetiştirmek olacak."

Koçak, depremde Değirmendere'de büyük bir alanın sular altında kaldığını aktararak, su altında Çınarlık Meydanı, restoranlar ve yaşam alanlarının hala durduğunu belirtti.

O yaşam alanının olduğu yere, enkazda kaldığı her 24 saat için 10 metreye ineceğini belirten Koçak, şunları kaydetti:

"Daha önce biz bu rekor denemesini 50 metre olarak planlamıştık fakat gerek serbest dalış koçlarım gerek eğitmenlerim, Marmara'nın genel özelliklerinden dolayı görüşün bozuk, suyun soğuk olmasından dolayı bunu 30 metreye çekmeye karar verdik. Zaten 22 metreyle rekor bendeydi. Bu saygı dalışı olacak, iz kalsın diye bunu yapacağız. Çınar ağaçlarının, otellerin olduğu yere inip çıkacağım. Su altını tamamen aydınlatmayı düşünüyoruz. 17 Ağustos günü su altında saklı duruyor. Onlar da görülsün istiyoruz. Su altına inip çıkmamız tamamlandıktan sonra da bir aksilik olmazsa dünya serbest dalış rekorunu -zaten ülkemizdeydi- 30 metreye taşımış olacağız. Bununla ilgili canlı yayınla görüntüleri dışarı aktaracağız."

"Sponsor arayışımız sürüyor"

Rekor denemesi için uluslararası hakemler, doping kurulundan üyeler, arama kurtarma ve sağlık ekiplerinin o gün Kocaeli'de olacağını belirten Koçak, bu durumun bir maddi yükünün bulunduğunu söyledi.

Koçak, bu sebeple sponsor arayışlarının devam ettiğini ifade ederek, "Herkes su altına girip bakamaz ama biz onu dışarıya aktarmak istiyoruz. O yüzden canlı yayınla aktaracağız. Bunu hem 17 Ağustos'tan kalan hikayem olduğu için hem de deprem şehitlerini anmış olacağız. Bu kent artık depremle değil, rekorla anılsın. Rekorlarla ön plana gelelim. Değişen, dönüşen bir kent var. Bunu ortaya koymak istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.

01 Tem 2017 - 14:54 - Güncel


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.