“Açlık sınırı 2 bin 214 lira”

KESK Kocaeli Şubesi tarafından Sabri Yalım Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında ekonomik krizin derinleştiği menemenin bile sofraların lüks yemeği haline geldiği ifade edildi.

Arif BULUT - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kocaeli Şubesi, maaşlara ek artış talebiyle ilgili basın açıklaması düzenledi. Sabri Yalım Parkı’nda düzenlenen açıklamaya çok sayıda sendika üyesi katılım gösterdi. Sendika adına basın açıklamasını okuyan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve SES Şube Başkanı Gökhan Bektaş, açıklamasında “Domateste, bibere gelen zamlar ve yumurtanın fiyatının bir yıl içinde yüzde 95 artması, geçtiğimiz ay “Soğanlı mı olur soğansız mı“ tartışması yapılan menemeni bile sofraların lüks yemeği haline getirmiştir. Tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçileri de artan hayat pahalılığında gittikçe yoksullaşmaktadır” dedi.

“BU DA GEÇER YAHU” DİYOR

Açıklamayı okuyan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve SES Şube Başkanı Gökhan Bektaş “ Siyasi iktidar “kriz miriz yok” diyor. Ama her gün yaşanan işten çıkarmalar sonucu işsizler ordusu gittikçe büyüyor. Siyasi iktidar “kriz miriz yok” diyor. Ama borçlarını ödeyemez hale geldiği için iflas eden, konkordato ilan eden firmalara-şirketlere her gün yenileri ekleniyor. Siyasi iktidar “kriz miriz yok” diyor. Ama bugün maaşlarını alan 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisi olarak elimize geçen bordrolarımız öyle demiyor. Artan hayat pahalılığı karşısında gittikçe eriyen, daha cebimize girmeden borçlarımıza, kabaran faturalara giden maaşlarımızla ayın sonunu getiremiyoruz. Siyasi iktidar “ kriz, miriz yok. Bu da geçer yahu” diyor. Ama geçmiyor. Zam kasırgası gittikçe şiddetleniyor.

CEP YAKMAKTA

Sözlerine devam eden Bektaş “Bebek maması ve bezinden tutun meyve ve sebzeye kadar iğneden ipliğe her şeye ardı ardına yapılan zamlar sürmektedir. Tam da okulların açıldığı dönemde kâğıtta, defterde, kırtasiye ürünlerinde, servis ücretlerinde yapılan artışlar cep yakmaktadır. Doğalgaz ve elektrik zamları otomatiğe bağlanmıştır. Kış aylarına girmeye hazırlandığımız bir dönemde, hem de döviz kuru kısmen düşmesine rağmen elektriğe ve doğalgaza tekrar zam yapılmıştır. Son zamlarla birlikte konutlarda kullanılan elektrik yılın başından bugüne yüzde 41, doğalgaz ise yüzde 44 zamlanmıştır. Bu fahiş artış oranlarına rağmen Hazine ve Maliye Bakanı “küresel olarak bir değişim süreci olmazsa yılsonuna kadar elektriğe ve doğalgaza zam yapmayacağız “ diyerek halka adeta dalga geçmektedir” dedi.

SÜRPRİZ BİR DURUM YOK

“TÜİK tarafından 3 Ekim’de açıklanan rakamlara göre aylık enflasyon yüzde 6.30, yıllık enflasyon ise yüzde 24.52 olarak gerçekleşmiştir” diyen Bektaş “ Hükümet temsilcileri söz konusu rakamların “sürpriz” olduğunu, uzmanların dahi bu derece yüksek enflasyon rakamları beklemediğini açıklıyor. Uzmanları bilmiyoruz, ama asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri, emekliler için bu rakamlarda ‘sürpriz’ bir durum yoktur. Çünkü çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız yangının TÜİK’inresmi enflasyon rakamlarının çok daha üzerinde olduğunu bu ülkede çocuklar dahi bilmektedir. Yıllık zamlar bir tarafa son bir ay içerisinde yaşadığımız zamlar bile hayat pahalılığının ne kadar arttığını göstermektedir. Örneğin son bir ay içinde bebek mamasının fiyatında yüze 18, domatesin fiyatında yüzde 35, sivri biberin fiyatında yüzde 32 artış yaşanmıştır” dedi.

MENEMEN LÜKS HALE GELDİ

Bektaş sözlerinin devamında “Domateste, bibere gelen zamlar ve yumurtanın fiyatının bir yıl içinde yüzde 95 artması, geçtiğimiz ay “Soğanlı mı olur soğansız mı“ tartışması yapılan menemeni bile sofraların lüks yemeği haline getirmiştir. Tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçileri de artan hayat pahalılığında gittikçe yoksullaşmaktadır. Toplam 5 milyon kamu emekçisi ve emeklisi yandaş konfederasyon yönetimi ile hükümet arasında imzalanan, hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarının esas alındığı satış sözleşmelerinin bedelini ödemeye devam etmektedir. Yandaş konfederasyon yönetiminin son satış sözleşmesinde altına imza attığı rakamlar çoktan pul olmuştur” dedi.

AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI VERİLERİ

Sözlerinin devamında “Bilindiği üzere yandaş konfederasyon yönetiminin geçtiğimiz yıl altına imza attığı son satış sözleşmesi ile maaşlarımızda 2018 yılının ilk altı ayında %4, ikinci altı ayında ise %3,5 artış yapılması, 2019 yılında ise %4 + %5 artış yapılması kararlaştırılmıştır. TÜİK tarafından son açıklanan verilere göre Temmuz-Ağustos-Eylül ayını kapsayan üç aylık dönemin enflasyonu yüzde 9.3 tür. Yani yaşadığımız gerçek enflasyonunun çok uzağında olan resmi enflasyona göre bile önümüzde üç ay olmasına rağmen şimdiden yüzde 6 oranında bir enflasyon farkı oluşmuştur. Öte yandan emekçiler için satın alma gücünü, refah durumunu gösteren en önemli ölçüt yaşanan gerçek enflasyonun üzerini örten TÜİK verileri değil, açlık ve yoksulluk sınırı verileridir” ifadelerini kullandı.

AÇLIK SINIRI 2 BİN 214 LİRA

“Konfederasyonumuz Araştırma Birimi KESK-AR’ın 2018 Eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı çalışmasına göre; dört kişilik bir aile için açlık sınırı 2.214 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 6.237 TL’ye ulaşmıştır” diyen Bektaş “ Buna göre eş ve çocuk yardımı dahil ortalama 3.250 TL maaş alan kamu emekçileri hızla açlık sınırına yaklaşmaktadır. Tüm emekçiler için satın alma gücünü gösteren ölçütlerden birisi de gelirin, uluslararası kabul gören döviz karşısındaki değeridir. Hele de doğalgazdan, akaryakıta, elektrikten ete, pamuktan buğdaya kadar hem tükettiğimiz hem de üretimde kullanılan her şeyin ithal edildiği ülkemizde maaşlarımızın döviz karşısındaki değeri çok daha önemli hale gelmiştir” dedi.

2 MAAŞ KAYIP YAŞANDI

Bektaş sözlerinin sonunda “Türk lirasının döviz karşında değer yitirmesi kamu emekçilerinin satın alma gücünü ciddi şekilde eritmiştir. Örneğin sene başında, yani 2018 Ocak itibari ile 3.250 TL maaş alan bir kamu emekçisinin maaşı enflasyon farkı ve %4 oranındaki toplu sözleşme zammı sonucunda Temmuz itibari ile 3.664 TL’ye çıkmıştır. Ancak söz konusu kamu emekçisi Ocak-Eylül arası dokuz aylık dönemde döviz kurundaki ortalama artıştan kaynaklı olarak 1.067 ( bin altmış yedi) dolar kayıp yaşamıştır. Kısacası sene başında maaşı 3.250 TL olan bir kamu emekçisi, dolar kurundaki artıştan kaynaklı olarak 9 aylık dönem içinde 2 maaş kayıp yaşamıştır” şeklinde konuştu.

16 Eki 2018 - 11:48 - Sivil Toplum


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.