Yıkılma tehlikesi olan binalar için ne bekleniyor...

Kartal’da Yeşilyurt Apartmanı yıkıldı. 21 can gitti… Yanı başındaki 10 katlı Yunus Apartmanı da yıkıldı yıkılacak... Apartman sakinleri gözleri yaş...

Kartal’da Yeşilyurt Apartmanı yıkıldı.

21 can gitti…

Yanı başındaki 10 katlı Yunus Apartmanı da yıkıldı yıkılacak...

Apartman sakinleri gözleri yaşlı izliyor gelişmeleri.

***

Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kartal'da çöken binanın enkazından yaralı olarak kurtulanları hastanede ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaretinin ardından hastanede yaptığı açıklamada da "Açık söylüyorum, net söylüyorum. Buralarda oturulması uygun değildir kanaati oluştuğu takdirde "acaba müsaade eder misiniz filan demeyeceğiz. Kentsel dönüşüm, değişimi kesinlikle uygulayacağız" dedi.

Altına imzamı atarım…

***

Hep yazıp çiziyorum, bu kentte de en önemli iki sorundan biri kentsel dönüşümdür.

Hem estetik için, hem ulaşım sorunun çözümü hem de deprem tehlikesine karşı kentsel dönüşüm şart…

Cumhurbaşkanının vurgusu çok yerinde…

İki gün önce manşetten yazdık:

İyi de ilimizdeki birçok binada da 17 Ağustos depreminden sonra büyük hasar gördüğü halde herhangi bir önlem alınmış değil. Yüzlerce personelin çalıştığı, her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği Kocaeli Vergi Dairesi de onlardan biri.”

Kocaeli Vergi Dairesi binası hakkında Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, 2014 yılında kapsamlı bir denetim ve inceleme yapmış. Ardından da söz konusu binanın olası bir depremde yıkılabileceği uyarısında bulunmuştu. Hatta bu inceleme rapor haline getirilmiş ve Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı'na gönderilmişti. Raporun önsözünde, "Yapılan incelemeler sonrasında yapının kullanılması can güvenliği bakımından sakıncalıdır" deniliyor.

Sonuç…

Hiçbir çalışma yok.

Planlanan projelerden hep vazgeçildi.

Ne bekleniyor, anlamıyorum.

***

BİR- Erdoğan’ın vurgusunu önemsiyorum…

İKİ- Kartal’daki acı felaketin son ders olmasını diliyorum.

ÜÇ- İlimizi yönetenlerin de sorumluluklarını bilerek tehlikeli binalar konusuna eğilmesini istiyorum.

DÖRT- İmar Barışından yıkılma tehlikesi olan binalar yararlanmasın istiyorum.

Herkese çok teşekkür ederim

Bir pazar günü…

Ve ben gazetede çalışıyorum.

En sevdiğim işi yapıyorum, yazıyorum; arkadaşlarımla gazete yapıyorum.

Demokrat Kocaeli çatısı altında biz bunu 14 yıldır yapıyoruz.

Yapmak yetmez, anlaşılmanız lazım.

Ne mutlu bize okurlarımız ve bu kent bizi anlıyor.

Tam da gazetemizin sürmanşetine taşıdığımız gibi “Gazeteciliğin merkezindeyiz.”

14. yıldönümümüz için arayan soran -başta meslek büyüklerim ve meslektaşlarım olmak üzere- herkese çok teşekkür ediyorum.

Leyla Atakan anmaları daha işlevsel olmalı

Seçim atmosferindeyiz…

Seçimin en zorlu alanı kuşkusuz İzmit…

11 ilçenin aksine erkeklere oranla daha çok kadının yaşadığı İzmit’te iki kadın aday var. Ahmet Özen SP’den hatırı sayılır bir oy almaya talip olsa da seçimi bir kadının kazanacağını söylemek mümkün.

Soru da şu: “İzmit’in ikinci Leyla Atakan’ı kim olacak?”

***

Hemen söyleyeyim Leyla Atakan olmak o kadar kolay bir iş değil. Atakan, 3 yıl gibi uzun olmayan belediye başkanlığında koyduğu vizyon ve şahsında Cumhuriyet kadınına biçilen misyon ile çok özel bir isimdi. Ancak kim seçilirse elinde iyi bir örnek iyi bir rehber olacak.

***

Bugün 11 Şubat…

Leyla Atakan 11 Şubat 1971 tarihinde Başiskele mevkiinde meydana gelen trafik kazasında meclis üyeleri İsmail Kolaylı, Abdurrahman Yüksel ve Feridun Özbay ile birlikte yaşamını yitirmişti.

***

Ali Gündoğdu yazısında çok önemli bir hatırlatma yapmış:

Bir kent için tarih boyunca unutulmayacak günler vardır. Kimisi zafer ve coşku günleri, kimisi acı günler…

Tarihte pek çok medeniyete kucak açmış olan, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan İzmit’in yakın tarihinde önemli günler vardır.

28 Haziran 1922, İzmit’in Düşman İşgalinden Kurtuluş Günü’dür, İzmit’in Kurtuluş Bayramı’dır.

1 Mart 1958, Üsküdar Vapuru’nun büyük bölümü lise öğrencilerinden oluşan yaklaşık 400 yolcusuyla İzmit Körfezi’nde sulara gömüldüğü gündür. İzmit için acı bir gündür.

17 Ağustos 1999 Depremi, binlerce hemşerimizin enkaz altında kalarak yaşamını yitirdiği, çok büyük bir yıkımın, çok büyük acıların günüdür.

Bir de 11 Şubat 1971 vardır. Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı, gerçek bir İzmit hanımefendisi, İzmit Belediye Başkanı Leyla Atakan ve meclis üyesi arkadaşları İsmail

Kolaylı, Abdurrahman Yüksel ve Feridun Özbay’ın, Gölcük Yolu’nda bir toplantıdan dönerken geçirdikleri trafik kazasında ölüm tarihidir.”

***

Gerçektende bizi biz yapan acı ve tatlı olaylar vardır.

İzmit’i kim yönetirse yönetsin bundan sonra Leyla Atakan anmaları çok daha işlevsel olsun.

İzmitlilik bilinci için bu çok önemlidir.

Leyla Atakan, İsmail Kolaylı, Feridun Özbay ve Abdurranman Yüksel’e bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

Sinema salonlarında daha çok aday reklamı olmalıydı

Kızımla cumartesi günü Symbol AVM'deydik. Güzel bir hafta sonunu bir film ile taçlandıralım istedik.

İpek, bir süredir vizyonda olan BKM'nin Güldüy Güldüy Show Çocuk ekibiyle çektiği Can Dostlar filmini seçti. Zaten ekibin ilk filmi Bizim Köyün Şarkısını da keyifle izlemiştik.

Bu film de çok keyifli...

Herkesin bir yarası olduğunu anlatan bir film. "Yaralarınızı saklamayın üstüne gidin" diyen bir film.

Tavsiye ederim, alın çocuğunuzu gidin.

***

Salonda dikkatimi çeken şey ise reklamlar içinde Başiskele Belediye Başkan Adayı Zafer Mutlu'nun reklamıydı. Parti ismi logo falan yok. Mutlu Başiskelelilerden oy istiyor.

***

Mutlu'nun reklamı beni bir başka dünyaya götürdü. Eskiden sinema salonlarında parti- aday reklamı daha çok görürdük, bu kez neden kullanılmıyor, bilmiyorum.

Ama bence seçimin zorlu geçtiği ilçelerde adaylar 18- 25 yaş arasındaki gençlere ve 25- 35 yaş arasındaki genç olgunlara mesajını sinema salonlarından vermeli.

14 Şubat ve 8 Mart gibi özel günlerde de sadece isimleri ile şehir içi otobüslerindeki ekranlarda tebrik mesajları yer alabilir.

“Sigara Havanızı Bozmasın”

Astronot giysili bir adam...

Metroda, gemide, maçta sürekli dolaşıyordu.

En son Beşiktaş- Bursaspor maçında ekranda gördük.

Meğer Yeşilay'ın kampanyasının bir parçasıymış.

***

9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü'ydü. Astronot adam "Sigara Havanızı Bozmasın" mesajını vermeye çalışıyormuş.

Çok anlamlı.

Çünkü sigara hep havamızı bozuyor.

Biliyorum, çünkü içen kadar içmediği halde içilen ortamda bulunanlar da sıkıntı yaşıyor.

***

81 ilde vatandaşların karbonmonoksit oranları ölçülmüş.

Pasif içicilerin oranı çok yüksek çıkmış.

Yani içmiyorsunuz ama içenler yüzünden sigaranın zararlarına maruz kalıyorsunuz.

İnanılmaz ve acımasız.

Sigaranın havanızı bozmasına izin vermeyin.

Ak Parti ve CHP’nin seçim manifestoları arasındaki fark

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da partisinin seçim manifestosunu açıkladı.

Erdoğan’ın ana maddeleri şunlardı:

BİR- Şehir Planları uzun vadeli ve hakkaniyete uygun şekilde hazırlanacak.

İKİ- Altyapı ve Ulaşım sorunları tüm şehirlerde tamamen çözülecek.

ÜÇ- Kentsel Dönüşüm çalışmaları bölgelerin özelliklerine ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına göre yürütülecek.

DÖRT- Benzersiz Şehirler anlayışıyla şehirlerimiz kendi hikayelerine uygun şekilde geliştirilecek.

BEŞ- Akıllı Şehirler uygulamalarıyla teknolojinin tüm imkanları insanımızın ve şehirlerimizin emrine sunulacak.

ALTI- Çevreye Saygılı Şehirler ile belediye hizmetlerinde tabiattaki canlı veya cansız tüm varlıklarla uyum gözetilecek.

YEDİ- Sosyal Belediyecilik çalışmalarına önem verilerek doğrudan insana dokunan hizmetler ve projeler yaygınlaştırılacak. .

SEKİZ- Yatay Şehirleşme ile tabiatla bütünleşen, aile, mahalle ve komşuluk kültürünü ihya eden örnek yerleşim alanları kurulacak.

DOKUZ- Halkla Birlikte Yönetim ilkesiyle, şehirle ilgili tüm önemli kararlar orada yaşayanlarla birlikte alınacak.

ON- Tasarruf ve Şeffaflık hassasiyetiyle belediyelerin kaynakları hem doğru hem de açık şekilde kullanılacak.

ON BİR- Değer Üreten Şehirler ile kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda hayat kalitesini yükseltecek yaklaşımlar geliştirilecek.

***

Kılıçdaroğlu ise Ak Parti belediyeciliğini “Saray belediyeciliği” CHP’nin belediyeciliğini ise “Halk belediyeciliği” olarak tanımladı.

İşte Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı maddeler:

BİR- Halka saygılı kentler. Herkese saygılı davranacağız. Belediye başkanlarımız toplumun bütün değerlerine saygılı olacaklar.

İKİ- Hakça paylaşan kentler. Rant her kentte vardır. Rantı hakça bölüşüldüğünde sorun yoktur. Rantı yandaşa aktarırsanız orada sorun vardır.

ÜÇ- Hesap veren ve şeffaf yönetilen kentler. Harcadığımız her kuruşun hesabını belde halkına vermek bizim namus borcumuzdur.

DÖRT- Yoksulluğu yenen kentler. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği kentler. 1 ocak 2019'dan itibaren CHP'li belediyelerde asgari ücret 2020 lira değil, 2200 liradır.

BEŞ- Üreten ve istihdam yaratan kentler. Bir kent üretmeli her alanda üretmeli.

ALTI- Yenilikçi ve akıllı kentler. Yani yaşanabilir kentler. Teknolojinin insana hizmet ettiği kentler. Bizim sözümüz söz bütün İstanbul'u yaşanabilir bir kent haline getireceğiz.

YEDİ- Ulaşım ve altyapı sorunlarını çözeceğiz.

SEKİZ- Nefes alan kentler.

DOKUZ- Sosyal adaleti sağlayan kentler. Engelliler için yaşanabilir kentler.

ON- Kültür ve sanatı geliştiren kentler.

ON BİR- Doğa dostu yeşil kentler.

ON İKİ- Tüm yurttaşlarımız beraber bir kentte mutlu yaşamak istiyoruz. Biz size bu sözü veriyoruz.

***

Ak Parti’nin kampanyasının temelinde kentleşme, çevre ve insan var” yorumunu yapmıştım.

CHP’nin manifestosunun temelinde ise halk var. Paylaşımda adalet vurgusu var. Çevre var. Mutlu etmek üstüne kurulmuş bir manifesto.

Bence aradaki temel fark 15 yıldır yerel yönetimlerde iktidarda olan Ak Parti’de kentleşme vurgusu biraz daha önde. CHP ise insan odağını daha öne çekmiş.

Bakalım hangi duygu seçmende karşılık bulacak.

10 Şub 2019 - 16:28 - Güncel


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.