Sosyal Medyanın Yararları mı Zararları mı?

‘Ama ben kullanacağım zamanı biliyorum.’ diyerek göz yumduğumuz sosyal medya maceralarımız sandığımız gibi mi? Bugün en çok kullanılan sosyal medya platformu olan Facebook’u dünya nüfusunun %25’i aktif olarak kullanıyor. Dünya nüfusunun yalnızca %53’ünü oluşturan 4 milyar 200 bin kişinin internet kullandığı bilgisi göz önüne alındığında bu oran hiç de az değil.

We are social ve Hootsuit tarafından ‘Digital in 2018 in Western Asia’ ismiyle yayınlanan istatistiklere baktığımızda Türkiye’de ise internete erişebilenler nüfusun %67’si olan 54 milyon 330 bin kişi. Bu kişilerin de %63’ü sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor. Dünya nüfusunun aksine Türkiye’de en popüler olan platform ‘Youtube.’ Facebook ikinci; Instagram ise 3. Sırada geliyor. Geçen yılla karşılaştırdığımızda aktif sosyal medya kullanıcısı sayısında 3 milyonluk bir artış göze çarpıyor. İnsanlar günde 7 saatini internette geçiriyor.

Peki ya herkes sosyal medyanın zararından bahsederken bu kadar insan zararda, yanlışta ya da hata yapıyor diyebilir miyiz? Sosyal medyanın birçok yararı için yapılmış onlarca araştırma pek de böyle söylemiyor.

Zararını inkar etmemekle beraber yararının da göz ardı edilmemesi gerekir. Özellikle ikili ilişkilerde aldatma sonuçlarıyla kötü bir üne sahip olan Facebook hakkında aksini iddia eden araştırmalar da göze çarpıyor. Cornell Üniversitesi’nde yapılan araştırma sonuçlarına göre, Facebook’un, üniversite öğrencilerinin öz saygıları üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu ortaya koyuyor. Buna ek olarak Mary Ann Liebert tarafından yapılan bir araştırmada, Facebook profilinizi görüntülemenin ve düzenlemenin benlik saygısını artırabileceğini ve daha fazla öz farkındalık için bir araç olabileceğini araştırmalarıyla ortaya koyuyor.

Sosyal medyanın insanlar üzerindeki etkisi çok büyüktür. Bu etkinin çoğunlukla olumlu olduğunu düşünmekteyim. Örneğin sosyal medya mesafeleri yakınlaştırmanın ötesinde farklı kültürlerin yakınlaşmasını sağlayarak hoşgörüyü arttırır. Farklı dildeki, farklı renkteki insanlarla devamlı etkileşimde olmak ırkçılık gibi çağ dışı davranışların ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Çünkü gerçek olan şu ki diyalog insanları birbirine yakınlaştırır.

Tüm sosyal medya mecralarında filtreleme işlemleri oldukça gelişmiş durumda. Sadece görmek istediklerinizin yanında görmek istemediklerinize de filtreleme imkanı sunuyor. Bu da sadece sizi ilgilendiren paylaşımları görmenizi, ilgili haberleri çok hızlı görmenizi sağlar. Burada önemli olan bir siteye üye olurken oradan ne beklediğinizi tam olarak bilmeniz gerektiği, insanların kafasında net bir fikrin olması gerektiğidir.

Buna ek olarak, 10 yılda sokak duvarlarına yapılan grafiti ve özlü söz yazımında büyük bir düşüş yaşanmıştır. Bunun en büyük nedeni gençlerin kendilerini sosyal medyada ifade edecek yer bulmasıdır.

Sosyal medya kullanımı ve psikoloji arasındaki en büyük bağ ise ardında güçlü destekleyici araştırmalar barındıran ‘bağlanma’dan geliyor. Belki de sosyal medyanın insan yaşamındaki en büyük olumlu etkisi bu olabilir. Şu bilinen bir gerçek ki aidiyet duygusu insanlara kendini güvende ve yalnız olmadığını hissettirir. Bir gruba üye olmak, bir arkadaşlık isteğinin kabul edilmesi, paylaşımına yorum yapılması kişinin aidiyet duygusunu güçlendirerek kişinin psikolojik bir destek altında hissetmesini sağlar. Bu kabul görmüşlüğü hissetme ile kişinin özgüveni arasında anlamlı pozitif bir korelasyon olduğu ise araştırmalarla kanıtlanmıştır.

50 yaş üstü katılımcılarla yapılan araştırmada aile bireyler evden ayrılmasıyla yalnızlaşan insanların sosyal medya üzerinden oynanan oyunlarla keyifli vakit geçirdiklerini, kendilerini yalnız hissetmediklerini belirtmişlerdir.

Sosyal medyanın zararları üzerine odaklanmaktansa faydalı ve zararlı yönleri ortaya çıkarıp faydayı olabildiğince maksimize etmek interneti aktif kullanan kişilerin hedefi olmalıdır. Bu bağlamda, filtreleme kullanmak, doğru sosyal medya aracını seçmek, sınırlı arkadaş ve paylaşımda bulunmak, gerekirse sosyal medyayı saat bazlı kullanmak, belli sürelerde kullanmayı bırakıp aradaki farkı görmek sosyal medyanın faydasını görüp zararını bırakmak için alınabilecek basit ama oldukça etkili yöntemlerdendir.

Ebeveyn-çocuk ilişkisinde sosyal medya kavgası, çocukların günlük internet kullanımları ve artarak çoğalan youtube etkisi ise bilimsel analizlerle beraber daha sonraki araştırma konum olacak.

Yazar: Betül Görken

25 Nis 2019 - 11:29 - Güncel


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.