Büyükakın ve ağaçlar

SİZİ düne götüreyim… Kocaeli halkı, büyük bir özlemle tramvay güzergahının ne olacağını beklerken ağırlıklı görüş şuydu: Yürüyüş Yolu’ndan geçecek…...

SİZİ düne götüreyim…

Kocaeli halkı, büyük bir özlemle tramvay güzergahının ne olacağını beklerken ağırlıklı görüş şuydu:

Yürüyüş Yolu’ndan geçecek…

Ve dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu bir basın toplantısı düzenledi ve “Güzergah Şahabettin Bilgisu Caddesi” dedi.

Kamuoyunda eleştiriler arttı.

Tramvayın mimarı, dönemin Genel Sekreteri Tahir Büyükakın, çeşitli üniversitelerin hazırladığı rapora dikkat çekti ve “Tramvay güzergahının Yürüyüş Yolu olması durumunda çınar ağaçlarının kökleri zarar görür” minvalinde ifadeler kullandı.

***

Açıkça ifade edeyim:

Büyükakın’ın Şahabettin Bilgisu kararını kentin büyük bir bölümü yadırgadı.

Çünkü, tramvaya Yürüyüş Yolu yakışırdı.

Ve sonra inşaat başladı.

Yürüyüş Yolu’nda doğru düzgün kamulaştırma olmayacakken, Şahabbettin Bilgisu Caddesi’nde birçok bina yıktırıldı.

Tramvayın maliyeti birken iki oldu.

Peki, neden?

Ağaçları korumak için…

***

Sırf bu konuyu bilenler dahi, çevre hassasiyeti konusunda Doç. Dr. Tahir Büyükakın’a kefil olur.

Ben şahsen olurum.

Yahya Kaptan ve tramvay

Çanakkale’de şehir merkezine uzakça bir yerde olan evimizin yakınlarında otobüs durağı olmasını isterdim hep…

Malum, zaman zaman merkeze inecektik…

Ve fakat, kentin tepelerindeydi site ve belediyenin öncelikleri arasında değildi o bölgeye durak…

Neyse, bizim site dolmaya başladı, nüfus arttı, durak geldi.

Sonraları bir şey öğrendim:

Esnaf için otobüs duraklarına yakın yerde dükkan açmak pek avantajlıydı. Baktım ki… Bir de büfe açıldı. Yalnız küçüktü büfe… Top isteseniz top yok, çikolata birkaç çeşit, sadece gazete ve sigara var.

Bir başka esnaf, bölgedeki market eksikliğini görünce tuttu hemen bir apartman altı, kesti hemen kurdeleyi…

Sonra mı?

Duraktan geçen otobüs sayısı arttı.

Marketler yerine mini alışveriş merkezleri açıldı.

O alışveriş merkezleri büyüdü.

Çevreye yeni binalar dikildi.

Ve benim zamanının merkeze ırak yeri, şimdilerde “merkez” oldu.

***

Ah! Birebir benzer değil ama 2004 yılında Yahya Kaptan öyle uzak gelirdi ki, “Ne işimiz var burada?” diye sorardık arkadaşlarla birbirimize…

Birisi derdi ki:

“Ne yapalım, kiralar ucuz.”

Evet, kiralar ucuzdu ve bizler bu yüzden Yahya Kaptan’ı tercih ederdik.

Ucuzdu çünkü yolu kötü, parkı yok, sokakları tekinsizdi.

Ucuzdu çünkü ihtiyaçlarınızı karşılayamazdınız.

Bizden öncesi ise bedavaydı.

Şimdi…

En pahalı yer…

***

Mesele basittir aslında:

Bir: İnsan, kendi konforu için bazı taleplerde bulunur.

İki: Talepler yerine geldikçe bölge çekim merkezi haline gelir.

Üç: Çekim merkezi olan bölgede yapılar değerlenir.

Dört: Bu değerlenme mıknatıs özelliği ile yeni yapıları ve kitleleri o bölgeye çeker.

Doğal bir döngüdür bu…

Bugün durak, yarın avm, bir sonraki gün de hastane gelir.

***

İzmit’te sokağa çıkıp “Nerede yaşamak istersin?” diye sorsanız, kuşkusuz ki ciddi bir kitle “Yahya Kaptan” der…

Sıralar:

Tramvay var, hastane var, yeşil alan var, avm var, park var, kafeterya var.

Kısaca, Yahya Kaptan’da yaşayan bir vatandaş, Yahya Kaptan’dan dışarı çıkmadan bütün ihtiyaçlarını karşılayabilir.

Ve “yeni merkez” olmanın getirdiği bu konfor, zaman zaman bazı kitlelerin istemediği projelerin hayata geçmesine de zemin hazırlayabilir.

***

Peki, durum bu iken, “Tüm bunlar olsun ama tek bir ağaç bile kesilmesin” demek ne derece akıllıcadır?

Oturulan ev için ağaç kesildi…

Açılan market için ağaç kesildi…

Yürünen yol için ağaç kesildi…

İnşa edilen avm için ağaç kesildi…

Ve evet…

Gerekirse tramvay için de kesilecek…

Pardon!

Büyükşehir Belediyesi’nin daha önce başka bir yerden taşıdığı peyzaj ağaçlar, oradan alınıp başka bir yere dikilecek.

Bu, “yeni merkez” olmanın, daha açığı, kentleşmenin doğal bir getirisi…

Bunun önüne geçemeyiz ki…

***

Kuşkusuz ki Yahya Kaptan halkının güzergahla ilgili önerileri olabilir…

Kuşkusuz ki yaptıkları çalışmalar Büyükşehir Belediyesi ile paylaşılabilir…

Fakat stadyuma uzanacak tramvay çalışması ile ilgili “direniş” ve benzeri ifadeler yapılan bu projeye ve en önemlisi, Yahya Kaptan’a zarar verir.

Yahya Kaptan, tramvayla daha güzel ve daha yaşanılabilir olduysa, uzayan güzergah, bu bölgeyi daha da güzelleştirir.

O haber!

BİR gazete bir haber yapar ve bir sonraki gün bazı gazeteler o haberin muhatabını arayıp, ilk çıkan haberi yalanlattırmaya çalışır.

O gazetecilerden olmadım hiç…

Hatta hatta konuşmak isteyenlere de “Haberi kim yaptıysa ona konuş” dedim.

Peki, Emre Kahraman haberi?

Evet, sevgili Uğur Enç’in yaptığı o haber Türkiye’yi öyle salladı ki, haber “kaynak”tan kopup “anonim” bir hale geldi.

Ben de bu habere “bir gazetenin haberi” gözüyle bakmayıp Emre Kahraman’ın “Afrin” ve “bedelli askerlik” çelişkili yaklaşımıyla ilgili görüşlerine başvurdum.

Durum budur.

22 Tem 2019 - 16:47 - Güncel


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.