Beş yaş okullaşmada ilk 10’da olmak

Milli Eğitim Bakanlığı geçen hafta okul öncesi eğitimle ilgili önemli bir bilgi paylaştı. Buna göre, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Türkiye genelinde 5 yaş okullaşma oranı en yüksek 10 vilayet arasında Kocaeli de yer almıştı.

Okul öncesi eğitimin önemi çağımızda çok daha iyi anlaşılıyor. Çocuğun zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan gelişimini büyük ölçüde tamamladığı; karakterinin şekillendiği bu dönemle ilgili doğru, denetlenebilir, kontrol altında eğitim imkanı sağlamak ve üstelik bu konuda İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi daha yüksek nüfuslu, büyük şehirleri geride bırakarak ilk 10 arasına girmek şüphesiz çok önemli.

Açıkçası bu haberi okuduğumda aklıma ilk olarak şuan Diyarbakır Valisi olan, eski Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu geldi. İlimizde 3 yıl süreyle görev yapan Vali Güzeloğlu, hatırlayacağınız gibi eğitim-öğretimle ilgili konulara ayrı bir önem veriyordu.

Düzenlediği her basın toplantısında konuyu mutlaka eğitimde yapılan çalışmalara getirir, bu bilgileri büyük bir keyifle paylaşırdı.

Okulların fiziki yapısının iyileştirilmesi Güzeloğlu için önemliydi. Bir okulda onarım yapılacaksa, o mahallenin muhtarına bu işi zimmetler, dışarıdan tarafsız bir gözle kontrolleri yapmasını isterdi. Bu sayede yapılan işin hem kaliteli olmasını, hem de ihtiyacı karşılayacak şekilde zamanında tamamlanmasını sağlardı.

Güzeloğlu döneminde ilimizdeki kadrolu öğretmen sayısı da hızla artmıştı. O’nun için yalnızca bir okul, boş, ruhsuz bir beton yığınından farksızdı. O binaların gerçek bir eğitim yuvasına dönüşmesi için kendini işine adayan, gelecek kaygısı taşımayan öğretmenlere ihtiyaç vardı. Bunun için ücretli, geçici öğretmenler yerine devletin kadrolu öğretmenleri gerekliydi. Bir dönemde 5-6 öğretmen değiştiren sınıfların sayısı azalmalıydı. İşte bu yüzden ilimizdeki bazı okulların zorunlu hizmet bölgesi içine alınması için çok uğraştı. Üç yılda kadrolu öğretmen sayısı 3 binin üzerinde artmış oldu.

Elbette bu çabaların karşılığı lise ve üniversite giriş sınavlarında kendini gösterdi. Güzeloğlu’nun görev yaptığı 2014-2017 yılları arasında lise ve üniversite giriş sınavlarında en parlak dönemlerimizden birini yaşadığımızı söylersek abartmış olmayız.

Bununla birlikte Güzeloğlu’nun en çok üzerinde durduğu konu ise, şimdi Türkiye’de ilk 10’da yer aldığımız 5 yaş okullaşma oranıydı. Güzeloğlu, göreve geldiğinde 5 yaş okullaşma oranında Kocaeli 62. sıradaydı. En çok bu konunun üzerine gitti. Diyordu ki, 5 yaşındaki bir çocuğa en azından “özür dilemeyi” öğretmek, O’nun gelecekte özgüveni yüksek, toplumla barışık bir birey olması için gerekliydi. Ayrıca okul öncesi eğitim alan bir çocuğun gelecekte lise ve üniversite giriş sınavlarındaki başarı çıtasını yükselteceğinden de emindi.

Güzeloğlu, eğitim-öğretim konusunda ve özellikle 5 yaş okullaşma oranının bu şehirde yükselmesi adına önemli çalışmalar yaptı. Bu kent, kendisine hizmet edenleri asla unutmaz. Geçen hafta Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklama yapıldığında Güzeloğlu’nu hatırlamak, yaptıklarını tekrar anlatmak gerektiğini düşündüm. Çok şanslıyız ki, yeni valimiz Hüseyin Aksoy da göreve başlar başlamaz ilk basın toplantısında eğitim-öğretimle ilgili konularda hassasiyetini ortaya koymuştu. Güzeloğlu gibi Aksoy döneminde de eğitim-öğretimde başarıların devam etmesini diliyorum.

Dereli okullarının önü açılmalı

Uzun bayram tatili dönüşüyle birlikte yaz aylarının da sonuna geldik. Eylül ayı yeniden iş ve koşuşturma demek. Özellikle 17 Eylül’de okulların açılmasıyla birlikte şehir yeniden hızlı bir temponun içine girecek, büyük koşuşuturmaca yeniden başlayacaktır. Hazır eğitim-öğretim demişken, yeni dönemde umarım herkes sorunsuz şekilde okullarına ulaşması dileğinde de bulunuyorum. Ancak benim bu konuda bazı endişelerim var. Özellikle İSU’nun hemen yanında bulunan Türkan Dereli İlkokulu ile Muammer Dereli Fen Lisesi önünde geçen Haziran ayında başlayan Akçaray hattı 2.etap çalışmaları hala tamamlanmadı. Buraya araç girişi yapılamıyor. Okullar açıldığında çalışma hala bitmemiş olursa yüzlerce öğrenci D-100’de okul servisinden inmek zorunda kalacak. Hem ilkokula giden öğrenciler tehlike yaşayacak, hem de bu bölgede yoğun olan araç trafiği sabah saatlerinde iyice şişecek. Şimdiden bu konuda önlem alınması, tamvay hattı çalışmasının okullar açılana kadar tanamlanması için temponun yükseltilmesinde fayda var.

MFÖ konseri ve Kocaelispor maçı kaçmaz

İzmit’te iyi bir konsere gitmeyeli ne kadar oldu tam hatırlamıyorum. Yıllar önce Anıtpark’ta Sezen Aksu’yu dinlemiştik. 90’lı yılların ortasında Fuar’a bir kez Tarkan gelmişti. Ebru Gündeş, Muazzez Ersoy, merhum Müslüm Gürses’in geldiğini de hatırlıyorum. Kocaelispor’un şampiyon olduğu 2007-2008 sezonunda İbrahim Tatlıses yıkılan İsmetpaşa Stadı’nda küçük bir konser vermişti.

Uzun bir aradan sonra bu hafta İzmit’te güzel bir organizasyon yaşanacak. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yıldönümünde Mazhar-Fuat-Özkan, kısa adıyla MFÖ Grubu’nu İzmit’e getiriyor. Türk Pop Müziği’nin ustalarını Kocaeli Fuarı Güneş Sahnesi’nde dinlemek gerçekten keyifli olacak. Dileyelim de yağmur gerekçesiyle bu konser iptal edilmesin. Şimdiden programınızı Perşembe günü saat 21.00’de başlayacak bu konsere göre ayarlamınızı tavsiye ederim.

Diğer yandan Kocaelispor da bu hafta sonu sezonu açıyor. İlk maçı cumartesi günü saat 20.00’de Fatsa Belediyespor ile oynuyoruz. Bu maç aynı zamanda yeni stadın da açılışı olacak. Hem yeni stadı görmek hem de Kocaelispor’u yalnız bırakmamak için cumartesi günü tribündeki yerinizi almayı unutmayın. İzmit’te yıllar sonra farklı sosyal aktiviteler yaşanıyor olması beni çok heyecanlandırıyor.

Bayramın anlamını unuttuk

Dokuz günlük bayram tatilinde bütün şehirler gibi Kocaeli de boşalmıştı. Yaz mevsiminin son günlerini değerlendirmek için bu uzun tatili fırsat bilenler sahil beldelerine akın etti. Bizim gibi geride kalanlar da boş sokakların, ıssız caddelerin keyfini çıkarmaya çalıştı. Bayramda en hareketli günler kent bayramlaşması ve siyasi parti bayramlaşmalarının olduğu ikinci gün yaşandı. Öyle abartılacak kalabalık zaten yoktu. İzmit’te kalan bir avuç insan bu bayramlaşmalarda buluştu. Ama ayrım yapmadan söylüyorum, siyasi partilerde küs olanlar bu bayramlaşma törenlerinde yine bir biriyle karşılaşmamaya gayret etti. Küs olduklarının elini sıkmadı. Bayram dostluk, kardeşlik, barış, huzur demekti. Herkes huzur içinde birbirine sarılıp, dargınlıkları unutmalıydı. Ama ihtiraslar ağır bastı, eski kavgalar unutulacağı yerde yenilerinin fitili ateşlendi.

Müslümanların iki dini bayramı var. Bu bayramlar aslında siyasetten de, kişisel kariyerlerden de üstün tutulup, insan olduğumuzu, ölümlü olduğumuzu bize yeniden hatırlatmalıydı. Ama bu bayramda gördük ki, bunların hepsini unutmuşuz. Kişisel beklentiler herşeyin önüne geçmiş. Açıkçası küsler barışmayacaksa, eski kavgaların üzerine sünger çekmek yerine yenilerine ortaya çıkacaksa bundan sonra toplu bayramlaşma törenleri bence yapılmasın. En azından bayramın anlamını hatırlayana kadar herkes kendine göre kutlama yapsın.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar İbrahim Gürsel - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.



Anket Yerel seçimlerde Derince'de kime oy vereceksiniz?
Tüm anketler