DEVA, Babacan ve aklımdaki soru: Liberaller niye hiç öz eleştiri yapmaz?

“HERKESİN kravatlı ve önemli olduğu, pencereleri poşetten kafeteryada boynuma kravat takmasam da ben de şıktım. Emindim; onlar benim gözümde neyse ben de onların gözünde oydum. Bir kahramanın yakını, bir askerin avukatı ya da Kumpas davalarını takip eden bir aydın… Zor zamanlarda kolayı seçmek yerine cesaretle adaletsizliklere karşı çıkan bir aktivist…”

Birkaç yıl önce çıkan “Temmuz” adlı kitabımdan küçük bir bölüm bu…

Balyoz tutuklusu Şener Eruygur için cezaevi kapısında olduğum zamanları anlatmışım…

Bu anımın üzerinden 10 yıl geçti.

Çok değil!

Sadece 10 yıl…

***

Bilgisayar ekranından DEVA Partisi’nin tanıtıp toplantısını izleyip Genel Başkan Ali Babacan’ı dinlerken ve kamera zaman zaman Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin’i kadrajına alırken içimden şöyle dedim:

“Bu ülkede özeleştiri mekanizması sadece ‘CeHaPe zihniyeti’ için mi var? Türk liberalleri neden hiç ‘Şurada yanlış yaptık, özür dileriz’ demez…”

Ve Ergin gülümserken, kürsüde konuşan Babacan da dünün yalnızca “güzel zamanları”na gitti; dünün, insan hakları ihlallerine, askerlerin, gazetecilerin, aydınların, akademisyenlerin hukuksuzca cezaevlerinde yatırılmasını hiç mevzu bahis yapmadı. Bir cümle, bir küçücük cümle dahi kurmadı.

Ne güzel dünya!

CHP’ye Tunceli’de yaşananları soracaksınız…

Eski AK Partililerin 10 yıl öncesini dahi sorgulamayacaksınız.

Nerede adalet!

***

Türkiye’nin ekonomide, hukukta, demokraside, dış politikada yeni bir vizyona ihtiyacının olduğu çok açık…

Kuşkusuz ki Ali Babacan da bu toprakların yetiştirdiği “en parlak” isimlerden biri…

Aldığı eğitim harikulade…

Geçmişi çok önemli görevlerle dolu…

Dünyada sözü geçiyor…

Yaşı, yeniden yola çıkmaya çok müsait…

***

Fakat şöyle bir gerçek var:

Türkiye’nin bugün yaşadığı sorunlar, Orhan Veli Kanık’ın dediği gibi “Birdenbire” olmadı…

Hepsinin koca bir dünü var…

Ve en önemli kırılma noktası:

Ergenekon ve Balyoz…

Türkiye’nin temelleri bu iki tertiplerle sarsıldı.

Bu tertipler olmasa 15 Temmuz’da bir darbe girişimi olmayacaktı. Bu tertipler olmasa, Türkiye’de “olağanüstü hal hukuku” hayata geçmeyecekti. Bu tertipler olmasa Türk yargısı kendisini resetlemeyecekti.

***

Kuşkusuz ki Ali Babacan ve o dönem AK Parti’de birlikte görev yaptıkları yol arkadaşları değil tek sorumlu…

Fakat sorumlulukları var!

Ve bu yüzden, küçücük de olsa bir özeleştiri sunmak onların görevi…

Ama duymadım!

Babacan konuşuyordu;

Ergin gülümsüyordu.

Sanki her şey “Birdenbire” olmuştu.

Oysaki dünü vardı her şeyin…

Birileri hatırlıyordu.

Birileri unutturmayacaktı.

Vişne Bahçesi

ANTON Çehov’u sever, oyun yazmaya yeltenirken bol bol onun metinlerini okurum. Süregelen durağanlık içerisindeki güçlük diyaloglar, sessiz bir yolda sessizce yürürken birilerinin sessizce arakanızdan gelip kulağınızın içine doğru bağırması gibi, irkiltir sizi…

Çehov’u daha iyi anlamayı çok isterim… Fakat hayatın koşturması, çalışmak, görevler ve sorumluluklar yeteri kadar izin vermez buna…

Ama yine de, Çehov’un olduğu yere hep giderim.

Onun adının bir yerlerde geçmesi dahi heyecanlandırır beni…

***

Ne güzel!

Kocaeli Şehir Tiyatroları, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü bir dünya klasiği olan Vişne Bahçesi oyunu ile kutlayacak.

Vişne Bahçesi bir klasik olarak ifade edilir.

Martı ile birlikte Çehov’un en önemli eserlerinden biridir.

Vişne Bahçesi’nin sahnelenmesi için iddiaya, beceriye, kaliteye ihtiyaç vardır.

***

Geçtiğimiz yıllarda henüz Aydın Sigalı Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni değilken, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nün ses getirecek çalışmalarla kutlanması gerektiğini ifade ederdi.

Şimdi Genel Sanat Yönetmeni…

Ve ses getirecek bir oyun: Vişne Bahçesi…

Şimdiden emeği geçenleri tebrik ederim.

Adı bile, heyecanlandırdı.

***

Ve önemli bir not:

Kocaeli Şehir Tiyatroları, Kocaeli’yi yönetenlerin kurdukları hedeflere ulaşabilmek için en önemli araçlardan biri…

Şehir Tiyatroları güçlü olursa…

Şehir Tiyatroları oyun oynarsa…

Şehir Tiyatroları geniş kitlelere ulaşırsa…

Kocaeli, daha “yaşanılabilir” bir kent olur!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mevlüt Soysal - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Demokrat Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Demokrat Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Demokrat Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Demokrat Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.



Anket Yerel seçimlerde Derince'de kime oy vereceksiniz?
Tüm anketler